Karar-sızım
köşe
SİYAH KÜNYE
- ŞAİRUzun uzun düşündükten sonra karar verdim aslında tam olarak neye karar verdiğimi bilmeden yazmaya sonra da bu kararsızlık üzerine yazmaya karar verdim.
“En kötü karar kararsızlıktan iyidir.” demişti geçmiş zamanın siyasetçilerinden biri.
İnsan iradesinin sınırını çizen bir duyguydu esasında “karar” verme olgusu. O güne kadar yaşadığı ve biriktirdiği ne varsa onları katarak içine yeni bir adımın ilk hamlesinin adıydı “karar vermek”. Önemli yahut önemsiz herhangi bir şeye başlangıç veya belkide bir bitişin kararını verirdi insan. Bitişin kararı da zaten başlangıçtı ve böyle bir sarmalın içinde döner dururdu lisan.
Konuşmayı bitirmeye karar verdiğimde başladım yazmaya çünkü artık konuşanları kimse dinlemiyor sadece duyuyor insanlar. Çünkü ancak okumaya başladıklarında anlamak istemeye başlıyorlar. Sanırım okumak işteş fiil olmadığından kaynaklı bu durum. Belki de ben öyle sanıyorumdur.
İlk yazım,ilk göz ağrım olacak biliyorum. Bunun ağırlığıyla yazıyorum ve yazacağım konuşamadıklarımı. Gün gelecek bir isyanı, gün gelecek bambaşka bir insanı, gün gelecek demirden kapıları, betondan duvarları, hırsları, hırsızları, ayaklarımıza batan cam kırıklarını, boğazımıza takılan yutkunmaları belki de neşe dolu anıları, “ağaçlarla kaplı yolları”, karşımıza çıkan güzel anıları yazacağım. Kim bilir ben bunların kararını alırken sizler beni okumanın kararını alacaksınız.
İlk yazım, ince bir sızım olacak biliyorum.
Belki de olamayacak
Karar-sızım…